İçindekiler
Salgın hastalık, geniş bir coğrafi alanı etkileyen ve birçok insanı etkileyen bir hastalıktır. Genellikle yeni bir virüs veya uzun süredir dolaşımda olmayan bir suştan kaynaklanır. Dünya çapında insandan insana hızla yayılır ve çok sayıda ölüme neden olur. Bu hastalık türü genellikle toplumu rahatsız eder ve periyodik olarak tekrarlar.
Grip salgını
1918’de dünya, insanlık tarihindeki herhangi bir hastalık salgınından daha fazla insanı öldüren yıkıcı bir grip salgını tarafından harap edildi. Bu salgından ölenlerin sayısının başlangıçta 21 milyon olduğu tahmin ediliyordu. Bazı epidemiyologlar bu rakamı yıllar içinde yukarı doğru revize etseler de, bu rakam medyada devam etti. 1510’da Afrika’da bir grip salgınının ortaya çıktığı düşünülüyordu. 1580’de virüs Asya’da başladı, Avrupa’yı süpürdü ve sonunda Amerika’ya yayıldı.
Grip, havadaki solunum salgıları ile yayılan oldukça bulaşıcı bir hastalıktır. Bir grip salgını, popülasyonda ortaya çıkan virüsün yeni bir türünün bir sonucudur. 1918-19 influenza pandemisi, şimdiye kadar kaydedilen en yıkıcı salgınlardan biriydi ve en az 25 milyon insanın küresel ölümüne neden oldu. Bazı araştırmacılar ölü sayısının 50 milyona bile ulaşabileceğini tahmin ediyor.
Çiçek hastalığı salgını
Bir çiçek hastalığı salgınında insan kaynaklarının nasıl tahsis edilebileceğini incelemek için yakın zamanda bir tatbikat yapıldı. Fiji’de simüle edilmiş bir salgına dayanan senaryo, farklı müdahalelerin çiçek hastalığı bulaşması üzerindeki etkisini test etmek için tasarlandı. Çalışma, çiçek hastalığı salgınının yayılmasını etkileyen temel faktörlerin temas takibi, hızlı yanıt ve aşılama olduğunu buldu.
Bir çiçek hastalığı salgınının ölçeğini tahmin etmek zordur. Tıbbi malzeme, personel ve derme çatma bina kıtlığı var. Durum, diğer ülkelerin hazırlıklı olmaması nedeniyle daha da kötüleşiyor. Kriz iletişimi yetersiz ve ülkeler evde salgın kontrolüne odaklanıyor. Ayrıca, Fiji’nin mevcut yatak kapasitesi sınırlıdır ve sağlık sistemi yetersizdir. Bu kısıtlama, hastanelerin ve kliniklerin yeterli tıbbi bakım sağlama yeteneğini engellemektedir.
Kovid-19 pandemisi
COVID-19 pandemisi tüm hızıyla devam ederken, Dünya Bankası Grubu ve ortak kuruluşlar, ülkelerin hastalıkla mücadele etmesine ve hayat kurtaran aşılara erişim sağlamasına yardımcı olmak için birlikte çalışıyor. Küresel olarak, virüs tarafından 1,1 milyondan fazla insan öldü. Bunların yaklaşık 220.000’i Amerika Birleşik Devletleri’nde olmuştur.
Ülkede vaka sayısı artıyor. CDC, tüm hastaların ve ziyaretçilerin maruz kalan insanlardan kaçınmasını tavsiye ediyor. Artık hastalar için tükürük bazlı bir test mevcuttur. Test, yüksek risk altındaki kişiler için de mevcuttur. CDC, vaka sayısının 44 eyalette arttığını ve kırsal alanlarda Ağustos ortasına göre daha yüksek olduğunu bildiriyor. Kan grubu, bir kişinin virüse yakalanma riskini etkileyebilir.
Ortak kaynaklı salgınlar
Ortak kaynaklı salgınlar, çok sayıda insanın ortak bir kaynaktan dolayı aynı hastalığa yakalanmasıdır. Bu salgınlar, kaynağa bağlı olarak aralıklı veya sürekli olabilir. Doğrudan kişiden kişiye temasın bir sonucu olarak ortaya çıkabilirler veya araçla bulaşan yollarla yayılabilirler.
Bir salgın hastalık ya yaygın olabilir ya da belirli bir yerle sınırlı olabilir. İki salgın tipinin birkaç ortak özelliği vardır, ancak bunlar bulaşma şekline göre kategorize edilebilir. Ortak bir kaynak salgın, Hiroşima lösemi salgınında veya Pennsylvania’da vakadan kişiye hepatit A salgınında olduğu gibi tek bir yeri kapsayabilir. Ortak kaynaklı bir salgın, tipik bir çan şeklinde eğriye sahip olacaktır. Bu eğri, zaman içindeki vaka sayısını gösterecek ve salgının meydana geldiği anı gösterebilir.
Salgınların etkileri
Salgın hastalıkların toplumlar üzerinde çok çeşitli etkileri olabilir. Toplumsal istikrarsızlığa, hastalara yönelik şiddete, sosyal ve ekonomik eşitsizliğe yol açabilir. Ek olarak, salgın hastalıklar sağlık sorunlarının siyasallaşmasıyla sonuçlanabilir ve bu da onları bir devletin istikrarı için potansiyel olarak önemli bir tehdit haline getirir.
Salgın hastalığın toplumlar üzerindeki etkisini ölçmek zordur, ancak tarihsel kanıtlar, büyük güçsüzlük ve önemli ölüm oranlarına neden olabileceğini göstermektedir. Ayrıca ekonominin daralmasına ve devlet gücünün tükenmesine neden olabilir. Ayrıca, devlete karşı aşırı toplumsal gerilimlere ve ayaklanmalara yol açabilir.